20 Nisan 2015 Pazartesi

Ekonomi yorumlarını nasıl okumalı?

Ekonomi ve finans yorumculuğu son günlerin tartışma konusu. Nasıl olmalıdan tutun da nasıl okumalıyıza, nasıl yorumlanmalıdan tutun da nasıl anlamalıyıza kadar her kafadan bir açıklama. Ekonomi yorumcularından çektiğimizin bir benzerini bu kez de ekonomi yorumlarının nasıl yorumlanması gerektiği konusunda yorum yapan ekonomistlerden çekiyoruz.

Ekonomi basınındaki ekonomi yorumcularının anlattıklarını nasıl yorumlamanız gerektiğini merak ediyorsanız, işte size açıklamalı bir rehber. Ekonomi basınımızda bugün yayınlanan makalelerden alıntıladığımız yorumlarla artık bundan sonra siz de yorumları nasıl yorumlayabileceğinizi anlayabileceksiniz.

1- Entellektüel ahkam kesmeye dikkat edin!
"Amerikan dolarındaki güçlü değerlenmenin, oynak bir düzeltme sürecine girmesi ile birlikte bir süredir kısmi bir rahatlama yaşanıyor."

Değerleme, düzeltme, rahatlama gibi kavramların oynak, güçlü, kısmi gibi kavramlarla yanyana ve aynı cümle içinde kullanılması gerçeğin bilerek çarpıtılması, bir nevi mistifikasyona uğratılmasından başka bir şey değildir. Birbirinden bu kadar uzak anlama sahip olan kavramların yanyana kullanılması kavramların kötüye kullanılması ile eş anlamlıdır. Bu dil kasten yaratılan bir dildir ve anlamsal olarak karmaşıktır. Sanki buzdağının görünen yüzü tanımlanmaya çalışılıyor ama yapılan şey entellektüel ahkam kesmeden başka bir şey değildir.

2- Tamamen izafiyet, tamamen görelilik!
"Bu hafta yapılacak Para Politikası Kurulu’ndan (PPK) herhangi bir faiz değişimi beklenmiyor... Yabancı raporlarda seçim sonrasında 200 baz puanlık faiz artışının geleceğinden söz ediliyor."

Ekonomik bir sınamayla bağlantısını koparmış kuramsal söylemler kullanılarak, ekonomi bilimi bir "anlatı", bir "söylence" veya bir "hikaye" haline dönüştürülüyor. PPK'dan faiz artışını bekleyenin kim olduğu, ne işle uğraştığı, beklentisini nasıl oluşturduğu gibi nedensellik içinde sorabileceğiniz tüm sorular havada kalıyor. 200 puanlık faiz artışının geleceğinden söz edenlerin kim olduğu ve geleceği hangi yöntemle gördükleri konusu hiç gündeme getirilmiyor. Yazarın bilişsel becerilerinin tüm bunları anlayacak kadar gelişmiş olduğundan başka elimizde hiçbir veri yok. Tamamen izafiyet, tamamen görelilik.

3- Çıplak kralın artan elbise gideri!
"Ancak unutulmaması gereken bir husus var ki o da piyasaya Yellen’in “sabır” kelimesini kaldırarak takvim ortaya koymadan sadece verilere odaklanacağımız mesaj aslında faiz artırımının habercisi olup hem risk iştahının arttığı aynı zamanda volitalitenin çok değişkenlik göstereceği bir döneme girdiğimizin habercisidir."

İlk bakışta son derece bilimsel bir terminoloji kullanıldığı hissi yaratsa da anlatılmak istenenin ne olduğu düşünüldüğünde, kelimelerin gerçekte ne anlama geldiğinin düşünülmeden yazılan bir metin olduğu kolayca anlaşılacaktır. Yazarın entellektüel standartlarını göstermekten başka işe yaramayacak bir yorum. Muhtemelen ekonomi dışı alanlardan gelen okuyucuları etkilemek hedeflenmiş. Bu yorum için ekonomiste para ödeniyorsa patrona küçük bir hatırlatmamız olacak: Ödediğiniz para çıplak bir kralın giysilerine harcanıyor, bilginiz olsun.

4- Kim uzman, kim değil?
"Beklentiler, işsizlik verisinde eşik değişikliği ve piyasa yapıcı konuşmasıydı. Ancak FED bunu yapmadı."

Ortalama bir vatandaşın anlayamayacağı bir yorum manipüle edilerek sunuluyor. Okur üzerinde etkili bir baş dönmesi amaçlanıyor muhtemelen. Bilimsel ehliyetinin çok ödesinde bir kendine güvenle konuşan bir yorumcu. Piyasa yapıcılığı gibi sınırlı bir özel anlama sahip kavramı saçma sapan bir cümle içinde kullanarak ekonomi ehliyetinin hangi sınıf olduğunu fazlasıyla gösteriyor. Ekonomi adına yorum yapan birinin konuyu popüler düzeyde anlayabildiği tek cümleyle bile fazlasıyla açıkken, engin düşünce sahibiymiş gibi davranması gerçekten komik. Kim uzman, kim değil?

5- Ortalamaya yorum!
"Doların hızlı artığı günlerde borsada aşağı yönlü hareketler varken, doların geri çekildiği sıralarda da yukarı yönlü çabaları gördük."

"Yüksek" ile "çok yüksek" arasındaki farkı milimetrik ölçebilen üst düzey bir bulanık mantık anlayışına sahip bir yorumcu çıkıyor karşımıza bu kez. Mandelbrot görse ağzı açık kalırdı herhalde. Dolar, savaş kaybeden Pers ordusu edasıyla geri çekilirken yazar yukarı yönlü bir çaba görüyor. Bu kavramlarla hangi düşüncenin desteklendiği ve ne tür bir kanıt sunulduğu pek anlaşılamıyor. Ortada kusurlu bir çıkarımdan başka bir şey yok gibi görünüyor. "Ortalama eleştiri yeteneğine" hitap eden bir cehalet çağrısından başka bir şey değil.

Sözü fazla uzatmaya hiç gerek yok. Kısaca yeniden söyleyelim. Bir yorumun entellektüel değerini onun içeriği belirler, konuşanın kimliği, retorik becerisi ya da diplomaları değil.

Hiç yorum yok: